Gebelik Kaybı (Düşük)

Düşük Nedir?

Hamileliğin ilk 20 haftası içerisinde anne karnındaki embriyonun ya da fetusun rahimden dışarı atılmasıyla gerçekleşen olaya düşük denir. Düşük vakalarının % 80’i gebeliğin ilk 12 haftası içerisinde meydana geldiği görülmüştür. Bu dönemdeki düşük vakaları incelendiğinde düşüğün en yaygın nedeninin bebeğin kromozom yapısının sorunlu olması olarak görülmektedir. Anne rahmindeki yumurtada ya da spermde herhangi bir kromozom sorunu olduğunda embriyoda gelişimin normal bir şekilde devam etmemesine bağlı olarak düşük gerçekleşmektedir.

Düşük Oranları ve Riskleri

Düşük olaylarında annenin yaşı oldukça önemlidir. Özellikle 35 ile 45 yaş aralığında olan anne adaylarında düşük görülme oranı % 20 ila % 30 arasındadır. Ancak anne yaşının 45 ve üzerinde olduğu durumlarda düşük görülme oranı % 50’ye kadar yükselir. Bu durumda hamileliğin sağlıklı bir şekilde devam etme olasılığı ile düşük yapma olasılığı aynı olduğu anlamını taşımaktadır. Anne adayının daha önce birden fazla düşük yapma geçmişi mevcut olduğunda, bir sonraki gebeliklerinde düşük yapma riskleri hiç düşük yapmamış olan anne adaylarına nispeten iki kat daha yüksektir.

Düşük Tanısı Nasıl Konur?

Kadının düşük yaptığına dair tanı için jinekolojik muayene yapılması gerekmektedir. Muayene sırasında rahim ağzı ve rahim içerisi incelenir. Gebeliğe dair bir bulgu görünemezse hekim tarafından düşük teşhisi yapılır. Diğer taraftan ultrason muayenesine de ihtiyaç duyulabilir. Ultrason muayenesinde gebeliğin bozulduğuna dair bulguya rastlanması durumunda da tanı konulabilir.

Düşük Sebepleri Nelerdir?

Düşük pek çok nedene bağlı olarak gerçekleşebilir. En yaygın düşük nedenleri; anne adayında şeker hastalığının bulunması, deri veremi ve benzeri kronik rahatsızlıkların bulunması, rahimde bazı hastalıkların görülmesi, rahimde şekil bozukluğu olması, sigara ve alkol kullanımı, anne adayının aşırı kilolu ya da çok zayıf olması, dengesiz ve yetersiz beslenme, uyuşturucu kullanımı, anne adayının radyasyonlu ortamda fazlaca bulunması veya sağlığa zararlı gazları soluması, çoğul gebelikler olarak sayılabilir.

Düşük Belirtileri Nelerdir?

Düşük sıklıkla kendini kanama ile belli etse de kanama tek başına düşük tanısı konabilmesi için yeterli değildir. Yaygın düşük belirtileri kanama, karın ağrısı, lekelenme, akıntı, bel ve sırt ağrısı, gebelik emarelerinin kesilmesi olarak gruplandırılabilir.

Kanama

En yaygın düşük belirtisi şiddetli ve yoğun vajinal kanamadır. Adet kanamasından farklı olarak daha yoğun ve şiddetlidir. Düşük döneminde görülen kanamada kanın rengi parlak kırmızı ya da kahverengiye yakın olabilir.

Karın Ağrısı

Kanamaya genellikle şiddetli karın ağrısı da eklenebilir. Bu dönemde ortaya çıkan ağrı azalmaz ve ara ara geçmez. Sürekli ve şiddeti artan bir karın ve kasık ağrısı söz konusudur. Ara ara kasıklarda ve karın bölgesinde kramplar da görülebilir. Bu durumda acilen bir hekime görünmek gerekir.

Lekelenme

Bazen düşük esnasında hafif pembe renkte bir lekelenme de görülebilir. Lekelenmeye ağrı eşlik etmez. Bu nedenle anne adayı tarafından bu lekelenme pek ciddiye alınmaz. Oysa ki hafif de olsa bir lekelenme görülmesi düşük belirtileri arasında yer almaktadır. Bu sebeple mutlaka doktora görünmek gerekmektedir.

Akıntı

Bir diğer düşük belirtisi vajinadan katı kıvama yakın akıntı gelmesidir. Akıntının rengi genellikle pembeye yakın olsa da nadir durumlarda kahverengi ya da kırmızı renkte de olabilir. Gebelik döneminde akıntının artması normaldir. Fakat akıntının rengi beyaza yakın ya da şeffaf olmalıdır. Renkli akıntı görüldüğünde acilen doktora görünmek gerekir.

Bel ve Sırt Ağrısı

Bazı anne adaylarında düşük kendini sadece bel ve sırtta ağrı şeklinde gösterebilir. Belin alt kısmında başlayan ve zamanla şiddetlenen ağrı düşük belirtisidir. Bu ağrı çoğu zaman sürekli olmaz. Takriben 15 ile 20 dakikada bir kesilir ve sonra yeniden başlar.

Gebelik Emarelerinin Kesilmesi

Hamilelikle birlikte başlayan bazı emarelerin aniden kesilmesi düşük belirtileri arasındadır. Mide bulantısı, baş dönmesi, kusma  gibi belirtilerin aniden kesilmesi, yükselen HCG vediğer gebelik hormonlarının düşmesine bağlıdır ve aslında düşük belirtisidir.

Düşük Önlenebilir mi?

Bazı durumlarda düşüğün engellenmesi mümkündür. Ancak belirtiler görüldüğünde derhal doktora görünmek gerekir. Erken teşhis düşüğün önlenebilmesi için son derece önemlidir. Doktor tarafından düşüğü önleyici özellikte iğne, serum ya da ilaçlar verilerek düşüğün önlenebilmesi mümkün olabilmektedir.

Düşükten Sonra Ne Zaman Hamile Kalınır?

Düşük yapan kadınların yeniden gebe kalmaları için bir süre beklemesi tavsiye edilmektedir. Düşük sonrasında en az bir adet dönemi kadar beklemek gerekir. Bir adet kanaması geçirildikten sonra tekrar hamile kalınabilir. Düşükten sonra hamile kalma olasılığında herhangi bir değişime sebep olmaz. Düşük yapan kadınların hamile kalmasının çok zor olduğuna dair söylentiler gerçek değildir.

Anne Adayının Kendi Hatası Düşüğe Neden Olur mu?

Düşük, vücut tarafından bebeğin rahimden atılması şeklinde gerçekleşir. Kişinin kendi hatasının düşüğe neden olma olasılığı esasen son derece düşüktür. Fakat gebelik esnasında alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı başlı başına düşüğe sebep olan unsurlardır.

Düşük Sonrasında Neler Olur?

Düşüğü takip eden birkaç gün boyunca hafif kramp ya da hafif ağrı şeklinde şikayetler görülebilir. Bu şikayetler birkaç günden daha uzun sürerse mutlaka doktor tarafından muayene edilmelisiniz. Kanama olması da normal sayılan bir durumdur. Kanama 1 ile 2 hafta boyunca sürebilir. Ancak şiddetli kanama olması tehlikelidir ve şiddetli kanama durumunda mutlaka doktora görünmelisiniz. Kokulu akıntı kanamaya eşlik ediyorsa enfeksiyon gelişmiş olma ihtimali çok yüksektir.

Whatsapp'tan Bize Yazın