Gebelik Takibi Ankara
Gebeliğin oluşmasından doğum gerçekleşene kadar geçen 40 haftalık süre boyunca anne ve bebeğin sağlık durumunun değerlendirmesini, düzenli ve periyodik kontrollerini, anne ve bebekle ilgili oluşabilecek sorunları daha önceden tespit etmeyi, anne ve baba adayını bilgilendirmeyi, ve bunları önlemeyi amaçlayan muayene türüdür. Bu muayenelerin gebe kalmadan önce gebelikle ilgili sıkıntıları teşhis etmek veya olası hastalıklara karşı önlem almak açısından önemlidir.
Gebe kalmadan önce anne adayı doktora başvurduğunda çeşitli tahliller yapılarak bu tahlillerin sonuçlarına göre gebelikte oluşabilecek riskler analiz edilmektedir. Örneğin anne adayında kansızlık gibi bir rahatsızlık varsa gebe kalmadan önce düzeltilebilmektedir. Suçiçeği, kızamıkçık vb. gibi enfeksiyon hastalıkları geçirip geçirmediği araştırılmaktadır. Şayet anne adayı suçiçeği ve kızamıkçık geçirmemiş ise gebelik sürecinde geçirmemesi için dikkatli olunması gerekmektedir. Gebelik sırasında bu enfeksiyonlardan birini geçirmek sorunlara sebep olabilmektedir. Bununla birlikte, anne adayı aşırı kilolu ise gebelik öncesi kilo vermesi tavsiye edilir. Anne adaylarında diyabet rahatsızlığı mevcut ise gebelik öncesinde kan şekerinin düzenlenmesi gerekmektedir. Anne adayı sigara, alkol ve ilaç kullanımı konusunda bilgilendirilmelidir.
Kadınlar gebe kalmadan en az 1 ay öncesinde NTD (nöral tüp defekti) proflaksisi için tavsiye edilen 0.4 mg/gün folik asit takviyesine başlamalıdırlar. Gebeliğin ilk 3 ayı boyunca folik asit takviyesine devam edilmelidir. Yapılan çalışmalar folik asit desteğinin nöral tüp defekti riskini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.
Gebelik takibine gebeliğin ilk 3 ayı içinde derhal başlamalı, aylık kontroller yapılır iken son 3 ayda gebenin durumuna göre sıklaştırılmalıdır. Riskli olmayan sağlıklı gebeliklerde takip 28. haftaya kadar 4 hafta aralıklı periyotlarla, 28-36 hafta arası 2 hafta aralıklı periyotlarla, 36. haftadan itibaren ise haftada 1 defa olmalıdır. Eğer gebelik risk grubu içerisinde ise takip daha sık aralıklarla yapılmalıdır. Bu kontroller doğumda gerçekleşebilecek anomaliler önleyebilmekte, gerekli tedaviler yapılarak gebenin en doğru ve sağlıklı bir biçimde doğumu gerçekleştirmesi planlanabilmektedir.
Yapılan muayenelerde düzenli olarak anne adayının kilosu ayrıca takip edilmelidir. Birçok bilimsel yayında bebeğin kilosu ile gebelikte alınan kiloların doğru orantılı olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle, anne adayı sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda bilinçlendirilmeli, gereken durumlarda bir diyetisyenden yardım alınmalıdır.
Gebeliğin son aylarına gelindiğinde ise anne adayı doğumun nasıl olacağı hususunda bilgilendirilmelidir. Normal ve sezaryen ve doğum arasındaki farklar, avantajları ve dezavantajları, risk faktörleri konusunda anne adayı bilgilendirilerek en sağlıklı doğum yöntemi doktorla birlikte belirlenmelidir.
Anne adayı ilk gebeliğini gerçekleştiriyor ise annelik konusunda bilinçlendirilmeye ihtiyacı olabilir. Bu nedenle ilk gebeliklerde doğum öncesi bilgi alışverişi özellikle önemlidir. Her kontrolde ağırlık ölçümü, karın muayenesi ve ultrasonografi tetkikleri ile bebeğin büyümesinin takibi, kan basıncı ölçümü ve varsa gebenin mevcut şikâyetleri değerlendirilmelidir. Ayrıca ilk muayenede tam kan tablosu, açlık kan şekeri, rutin biyokimya ölçümleri, kan grubu tayini, hepatit markerları, B12 vitamin düzeyi ve idrar kültürü tahlilleri de yapılmalıdır. Tam kan sayımı periyodik olarak yapılmalı, vajinal ve idrar yolu enfeksiyonu açısından kontroller yapılarak gerek görülürse kültür testleri ile enfeksiyon ekarte edilmeye çalışılmalıdır.
Gebe kalan her anne adayının mutlaka bir doktor ya da sağlık kurumu tarafından takibi yapılmalıdır. Annenin sağlığı bebeğin sağlığını direkt olarak etkileyeceğinden doğum öncesi bakım ve gebelik takibi kesinlikle ihmal edilmemelidir.