Doğum Kontrolü Nedir?
Doğum kontrolü, çiftlerin planlanmamış bir şekilde meydana gelebilecek hamileliklerden korunması anlamına gelmektedir. Doğum kontrolündeki asıl hedef, bir yumurtanın sperm tarafından döllenmesini engellemek veya döllenen bir yumurtanın rahme yerleşmesini önlemektir.
Rutin Doğum Kontrol Yöntemleri Nelerdir?
Gebeliğin sınırlandırılmasına ilişkin yöntemler iki grupta değerlendirilir. Geri dönüşümlü ve geri dönüşümsüz olmak üzere ikiye ayrılan bu yöntemlerin tamamının avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Her yöntem herkese uygun değildir.
Gebelik riski en fazla olan yöntemler; geri çekilme, ilişki sonrası vajina yıkanması ve yumurtlama günü takibi yapmak suretiyle uygulanan takvim yöntemi geleneksel olarak kullanılan yaygın yöntemlerdir. Ülkemizde en sık kullanılan yöntem geri çekilme yöntemi olmakla birlikte doğru uygulansa bile başarı oranı %9-15 oranındadır.
Kondom (prezervatif),vajinal diyafram, servikal başlık, vaginal kondom ise bariyer metotlarıdır. Kondom özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıkları engellediği için kabul gören bir yöntemdir. Yönteme ait başarısızlıklar sanıldığının aksine yapım hatalarından çok kullanım hatalarına bağlıdır. Kondom ilişkiye başlanmadan takılmalı, erkek boşaldıktan sonra penisin sertliğini kaybetmesi ile semenin vajinaya bulaşması engellenmelidir.
Vajinal diyafram vajinaya yerleştirilen rahim ağzını da içine alacak şekilde arkaya doğru uzanan bir bariyer yöntemidir. Bazı ülkelerde sıklıkla kullanım alanı bulmuşsa da ülkemizde kullanım alanı çok dar olup spermisidlerle birlikte kullanılır. En önemli avantajı cinsel ilişkiden önce yerleştirilmesi ve 6 saat sonra çıkartılabilmesidir. Diğer taraftan, kadın kondomu uygulayabilen kadınlar için güzel bir yöntemdir.
Servikal başlık, diyaframın rahim ağzına yerleştirilen şeklidir. Yerinde kalma süresi 24 saate kadardır. En önemli dezavantajı yerleştirilmesinin zor olmasıdır. Spermisidler, vajinaya yerleştirilen ve sperme etkili olan toksik kimyasal maddelerle hamileliğin önlenmesi prensibine dayanır.
Bu yöntem, esasen sirke ve limon gibi maddelerin kullanıldığı geleneksel bir yöntem olup uzun bir geçmişe sahiptir. Günümüzde köpük, jel, fitil, krem gibi çeşitli formlarda günümüzde kullanılabilmektedir. Koruyucu etkilerinin düşük olması nedeniyle başka bariyer yöntemleriyle birlikte kullanılması daha uygundur.